İşyerinde Yapılan Sekiz Kusurlu Hareket

İşyerinde yapılan sekiz kusurlu hareket
Hala neden terfi edemediğiniz konusunda kafa karışıklığı yaşıyorsanız, siz de çalışanların sık yaptığı sekiz kusurlu hareketten birini yapıyor olabilirsiniz
Belirlediğiniz kariyer hedefleri hala çok mu uzakta? Eğer iş yerinde bir üst lige geçmenin yolunu hala bulamadıysanız iş yaşamına biraz daha farklı bakmanın zamanı gelmiş olabilir. Farkında olmadan yapılan bazı davranışlar kariyerinizi sekteye uğratabilir. İK portalı YahooHot Jobs çalışanların yaptığı sekiz kusurlu hareketi sıraladı. İşte size terfi kapılarının açık kalması için iş yaşamında yapmamanız gereken sekiz temel kural…
Yanlış planlama: Eğer mesainizin ilk saatlerini gün içinde ne yapacağınızı planlayarak geçiriyorsanız hata ediyorsunuz. Çünkü bu durum güne hazırlıksız başlamanıza neden olur. Özellikle satış ve pazarlama alanında çalışanlarda ciddi bir iş kaybına neden olan bu alışkanlık değil terfi işten kovulmaya kadar gidebilir. Uzmanlar çalışanların ertesi gün ne yapacağını bir gün öncesinden mesai bitimine yakın planlamasının hem iş akışı hem de verimi açısından daha doğru olduğunu belirtiyor…
Gelen tüm e-postaları zaman geçirmeden cevaplamak: Gelen tüm e-postaları anında cevaplamanın sizi iş ortaklarınızla yakınlaştırdığını düşünebilirsiniz. Ancak tüm mesaiyi yazışmalar için harcamak iş verimizi ciddi ölçüde düşürebilir. Bu nedenle e-postaları önem sırasına ve aciliyetine göre cevaplamak sizi daha verimli çalışacak hala getirebilir.
Evde çalışmak: Evde çalışmak birçok çalışan için daha verimli olabilir. Ancak bu alışkanlığı edinmeden önce kendinize çalışacak ortam hazırlamanız gerektiğini unutmayın. Çocuklar, ev işleri ve diğer dikkat dağıtıcı unsurlara takılmak başarıdan çok zarar getirebilir. Evde çalıştığınız dönemde verdiğiniz işlerdeki hata sayısının artması ise patronunuzun gözünde yeterli çalışmadığınız imajı yaratacaktır.
Özel hayatınızı iş hayatınızın önüne koymak: Herkesin zaman zaman hayatında işinin önüne geçebilecek öncelikleri olabilir. Ancak bunları alışkanlık haline getirmek bir süre sonra patronunuzun gözünde önemini ve gerçekliğini yitirecektir.
Geç kalmak: Toplantılara 5 ila 10 dakika geç kalmak özellikle büyük şehirlerde anlaşılabilecek bir olgudur. Ancak bunu düzenli hale getirmek hem bahanelerinizi hem de patronunuzun sabrını tüketir.
Sağlığa ve kişisel hijyene dikkat etmemek: İK danışmanı Leslie G. Griffen’e göre pek çok şirket yeterince banyo yapmadığını düşündüğü çalışanlarına bu durumu açıklamak için danışmanlar tutuyor. İş yaşamında görüntünün ve imajın ne kadar önemli olduğunu düşünürseniz, sağlıksız ve pis görüntüyle terfi etmeniz neredeyse imkânsız.
Yaptığı işi önemsememek: Pek çok insan işini yalnızca para kazanma aracı olarak görür. Kişinin kendini işle özleştirmemesi ve mesleğinin bir temsilcisi olarak görmemesi iş kalitesini düşüreceği gibi şirket yetkililerinin gözündeki imajını da olumsuz yönde etkileyecektir.
Uygunsuz mizah kullanma: Mesai arkadaşlarımızla çoğu zaman aynı espri anlayışına sahip olmayız. Bu nedenle yapılan esprilerin yahut şakaların takdir edilmesi biraz zordur. Bu nedenle iş yerinde din, ırk ve siyaset gibi konularda şaka yapmak tatsız sonuçlara yol açabilir.

Salgın alarmı turizmde iptal endişesi yarattı

Bilkent BUPS İlköğretim Okulu'nda görülen domuz gribi, tedirginliği artırdı. Uzmanların, hastalığın ciddi risk teşkil etmediği yönündeki değerlendirmelerine karşın Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın "Aşı yapılmazsa 5300 kişi, yapılırsa 400 kişi hayatını kaybeder" açıklaması okullar, oteller ve diğer toplu yaşam alanlarını önlem almaya itti. Akdağ'ın açıklamaları, turizmde rezervasyon iptallerine neden olabileceği gerekçesiyle sektörde tepkilere de neden oldu.
Her yıl binlerce kişiyi işletmelerinde ağırlayan konaklama sektörü domuz gribine karşı bilgilendirme toplantıları düzenleme kararı aldı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Türkiye genelinde 12 noktada düzenleyeceği, "Domuz gribi bilgilendirme toplantıları"na 20 Ekim'de Bursa'da başlıyor. Profesyonel hijyen ürünleri uzmanı JohnsonDiversey işbirliğiyle organize edilen toplantılar 12 Kasım'da Ankara'da sona erecek.
TÜROFED'den yapılan açıklamada, otellerin, farklı coğrafyalardan, yaşama kültürleri ve alışkanlıkları farklı insanların bir araya geldikleri mekânlar olmaları nedeniyle domuz gribinin yayılmasını kolaylaştıran bir atmosfer sunduğuna dikkat çekildi.

Turizmci rezervasyon iptallerinden korkuyor
Baracuda Tours Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu, Akdağ'ın açıklamalarının İtalyan acenteleri tarafından yayımlandığına dikkat çekerek Türkiye aleyhinde adeta bir reklam kampanyası oluşturulduğunu söyledi. Türkiye'ye tatil yapmaya gelecek turistlerin bu açıklamadan sonra iki kere düşüneceğini vurgulayan Polatoğlu, "Rezervasyon iptallerinden korkuyoruz" diye konuştu.
Club İremtur Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Ulubay da Sağlık Bakanı Akdağ'ın açıklamalarını talihsizlik olarak nitelendirerek şunları söyledi: "Domuz gribi dünyanın problemi. Ancak hiçbir ülkenin bakanı çıkıp böyle bir açıklama yapmıyor. Herkes önlem alma yoluna gidiyor. Şimdilik rezervasyon iptali yok ama ilerisi için olabilir. Bakanın konuşmalarını rakip ülkeler koz olarak kullanacaktır."

Suyu akmayan MEB okulları risk altında
Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı pek çok okulda maddi yetersizlikler nedeniyle hijyen koşulunun sağlanamadığına dikkat çeken Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, konu hakkında bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi. Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki okullar olmak üzere pek çok okulda 60-70 kişilik sınıflarda eğitim verildiğini kaydeden Bozgeyik, "Eğer domuz gribi salgını olursa okullarımız ciddi risk alır. Gribin havayla bulaştığı belirtiliyor. Dört öğrencinin aynı sırada oturduğu okullarda her türlü hastalık görülür. Bunun için MEB'nin hizmetli kadrosunu artırması lazım ve aşının bir an önce uygulanması gerekiyor" uyarısında bulundu.

Uzmanlar 'Paniğe gerek yok' diyor
Uzmanlar ise domuz gribi paniğinin "abartıldığı" kadar tehlikeli olmadığı görüşünde. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, olağan grip vakalarında ölüm oranlarının yüzde 1 olduğunu, domuz gribinde ise bu oranın binde 1'le sınırlı kaldığını söyledi. Hastalığın herhangi bir tedavi gerektirmediğini savunan Küçükusta, "Hastalığa yakalananlar evlerinde istirahat edip ateş geçtikten 24 saat sonra topluma karışabilir. Ayrıca bu virüsün tedavisinde kullanılması düşünülen domuz gribi aşısının da henüz ne derece etkili olduğu, yan etkilerinin olup olmadığı belli değil" dedi.
Domuz gribinin başlayacağı bilgisinin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yıllar önce açıklandığını vurgulayan İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Haluk Eraksoy ise Türkiye ve dünyada domuz gribinin yayılımı ve hastalıklara karşı alınacak önlemlerin de 2006 yılında kitaplaştırıldığını söyledi. Bakan Akdağ'ın açıklamalarının WHO'nun raporuna dayandığını ifade eden Eraksoy, en büyük riskin virüsün mutasyona uğraması olduğunu ifade etti.
Domuz gribinin insandan insana diğer grip türleri gibi hava yoluyla ve temasla bulaşabileceğine dikkat çeken Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, önlem olarak yüksek riskli ortamlarda maske kullanılabileceğini söyledi.


Halkın yüzde 77'si aşının yolunu gözlüyor
Nielsen araştırma şirketininyaptırdığı bir araştırma, Türkiye'de domuz gribine karşı bir bilinç oluştuğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre Türkiye'de domuz gribinin bilinme oranı yüzde 91. Domuz gribini bilenlerin yüzde 14'ü hastalığın nasıl bulaştığını bilmiyor. Hastalığı bilenlere korunma yolları sorulduğunda ise çoğunluğu (%59) "hijyen/ellerin sabun ya da alkol içerikli kimyasallarla yıkanması" cevabını veriyor. Hastalığı bilenlerin dörtte üçünden fazlası (%77) domuz gribinden korunmak için bir aşı geliştirilirse bu aşıyı yaptırmak isteyeceklerini belirtiyor.

Turizm geliri geçen yıla göre yüzde 4,6 azaldı

Türkiye'nin turizm geliri bu yılın Temmuz-Ağustos-Eylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2009 yılının Üçüncü Dönem Turizm İstatistikleri sonuçlarını açıkladı. Çıkış Yapan Ziyaretçiler Anketi sonuçlarına göre, 2009 yılı 3. dönem turizm geliri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 oranında azalarak 9 milyar 526 milyon 319 bin 833 dolar oldu. Turizm gelirinin, 7 milyar 40 milyon 705 bin 418 doları yabancı ziyaretçilerden, 2 milyar 485 milyon 614 bin 415 doları ise yurt dışında ikamet eden vatandaşların ziyaretlerinden elde edildi. Ziyaretçiler seyahatlerini kişisel olarak veya paket tur ile gerçekleştirdiler. Turizm gelirinin 7 milyar 652 milyon 89 bin 579 doları kişisel, 1 milyar 874 milyon 230 bin 254 doları ise paket tur harcamalarından oluştu. Temmuz, Ağustos, Eylül aylarından oluşan 3. dönemde, en yüksek turizm geliri 3 milyar 813 milyon 819 bin 77 dolar ile Ağustos ayında gerçekleşti. Temmuz ayında 2 milyar 906 milyon 792 bin 509 dolar, Eylül ayında ise 2 milyar 805 milyon 708 bin 246 dolar gelir elde edildi. Temmuz-Eylül döneminde kişi başı ortalama harcama yabancılarda 608 dolar, vatandaşlarda ise 1168 dolar oldu. Çıkış yapan ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 arttı. Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında toplam çıkış yapan ziyaretçi sayısı 13 milyon 698 bin 655 kişi olarak belirlendi. Bunun 11 milyon 570 bin 609 kişisini yabancı ziyaretçi, 2 milyon 128 bin 46 kişisi ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlardan oluştu. 3. dönemde en fazla ziyaretçi 5 milyon 491 bin 275 kişi ile Ağustos ayında gerçekleşti. Temmuz ayında 4 milyon 218 bin 369, Eylül ayında ise 3 milyon 989 bin 11 kişi Türkiye'yi ziyaret etti.
Türkiye'nin turizm gideri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,3 arttı. Giriş Yapan Vatandaş Ziyaretçiler Anketi sonuçlarına göre, 2009 yılı 3. dönem turizm gideri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,3 oranında artarak, 1 milyar 97 milyon 92 bin 274 dolar oldu. Bunun 1 milyar 31 milyon 249 doları kişisel, 66 milyon 92 bin 25 doları ise paket tur harcamalardan oluştu.
3. dönemde en yüksek turizm gideri 460 milyon 697 bin 12 dolar ile Temmuz ayında gerçekleşirken, Ağustosta 329 milyon 229 bin 786 dolar, Eylül ayında ise 307 milyon 165 bin 477 dolar turizm gideri gerçekleşti. Temmuz - Eylül döneminde kişi başına ortalama harcama 720 dolar olarak belirlendi. Çıkış Yapan Ziyaretçiler Anketi ile ziyaretçi profili, gezi karakteristikleri ve Türkiye'nin turizm geliri tahmin ediliyor. Anket, yabancı ziyaretçiler ile yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilere uygulanıyor. Giriş Yapan Vatandaş Ziyaretçiler Anketi ile ise yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların profili, gezi karakteristikleri ve Türkiye'nin turizm gideri tahmin ediliyor.