Krizde reklam harcamalarını kısan şirketler mobil pazarlamaya yöneldi. Geçen yıla oranla yüzde 50 büyüyen sektörde gözler 2010’a çevrildi.
Gazetelerin dağıttığı cilt cilt ansiklopedi için haftalarca kesilen kuponlar, bir çift cam bardak almak için biriktirilen kapaklar ve tabii margarin paketlerindeki kulakçığı “atmayıp saklayan” anneler... Çok değil bundan 10 yıl öncesinin en gözde promosyon fikirleri olan bu kampanyalara şimdilerde de rastlamak mümkün, tabii tek bir farkla. Makas tutan ellerin yerini artık cep telefonları alıyor. Hızlı parmaklar şimdilerde geleneksel promosyon kampanyalarının tahtına göz dikmiş durumda. Büyüklüğü Türkiye’de 120 milyon dolara ulaşan mobil pazarlama, alışılmış promosyon kalıplarını da yıkacak gibi. Üstelik mesaj da oldukça net: Kapaktaki şifreyi yolla kazan!
Başta cep telefonu olmak üzere tüm mobil cihazlar aracılığıyla tüketiciyi kışkırtarak bazen bir çekilişe ya da hediyeye, bazen de satışa ‘iten’ ya da ‘çeken’ kısa mesajların yarattığı etkiye kayıtsız kalamayan 550 şirket yalnızca son bir yılda 20 milyonun üzerinde tüketiciye ulaşmayı başardı. Beklentiler ise oldukça yüksek. Önümüzdeki beş yıl içinde pazarın 10 kat büyümesi ilk büyük hedef. Doritos için yarattıkları “Aşk mı Para mı?” kampanyasıyla Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'nın “En İyi Mobil Pazarlama Uygulaması” ödülünü kazanan mobil pazarlama ajansı Aerodeon Türkiye’nin Genel Müdür Yardımcısı İsmail Özdemir, Türkiye’deki büyümeyi genç nüfusun mobil uygulamalara kolay adapte olmasına bağlıyor. “Türk tüketicisi olarak promosyona duyarlı bir yapımız var. Şimdilerde markalar yalnızca bir şey pazarlamak için değil imaj için de mobil pazarlama kanallarını kullanıyor” diyen Özdemir, geri dönüşlerin net olarak ölçülebilmesinin de bu alana olan ilgiyi artırdığı görüşünde. Tabii ilginin pazarın büyüklüğünü olumlu yönde etkilemesi de beklenen bir sonuç. Dünyada mobil pazarlama faaliyetlerinin yarattığı pazar yaklaşık bir milyar dolara ulaşırken Türkiye, bu cironun yüzde 10’unu tek başına yükleniyor. Özdemir krize rağmen 2009’da yüzde 50 büyüme yakalayan sektörün gelecek yıl artan 3G uygulamalarıyla birlikte çok daha yüksek rakamları hedeflediğini belirtiyor.
Gazetelerin dağıttığı cilt cilt ansiklopedi için haftalarca kesilen kuponlar, bir çift cam bardak almak için biriktirilen kapaklar ve tabii margarin paketlerindeki kulakçığı “atmayıp saklayan” anneler... Çok değil bundan 10 yıl öncesinin en gözde promosyon fikirleri olan bu kampanyalara şimdilerde de rastlamak mümkün, tabii tek bir farkla. Makas tutan ellerin yerini artık cep telefonları alıyor. Hızlı parmaklar şimdilerde geleneksel promosyon kampanyalarının tahtına göz dikmiş durumda. Büyüklüğü Türkiye’de 120 milyon dolara ulaşan mobil pazarlama, alışılmış promosyon kalıplarını da yıkacak gibi. Üstelik mesaj da oldukça net: Kapaktaki şifreyi yolla kazan!
Başta cep telefonu olmak üzere tüm mobil cihazlar aracılığıyla tüketiciyi kışkırtarak bazen bir çekilişe ya da hediyeye, bazen de satışa ‘iten’ ya da ‘çeken’ kısa mesajların yarattığı etkiye kayıtsız kalamayan 550 şirket yalnızca son bir yılda 20 milyonun üzerinde tüketiciye ulaşmayı başardı. Beklentiler ise oldukça yüksek. Önümüzdeki beş yıl içinde pazarın 10 kat büyümesi ilk büyük hedef. Doritos için yarattıkları “Aşk mı Para mı?” kampanyasıyla Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'nın “En İyi Mobil Pazarlama Uygulaması” ödülünü kazanan mobil pazarlama ajansı Aerodeon Türkiye’nin Genel Müdür Yardımcısı İsmail Özdemir, Türkiye’deki büyümeyi genç nüfusun mobil uygulamalara kolay adapte olmasına bağlıyor. “Türk tüketicisi olarak promosyona duyarlı bir yapımız var. Şimdilerde markalar yalnızca bir şey pazarlamak için değil imaj için de mobil pazarlama kanallarını kullanıyor” diyen Özdemir, geri dönüşlerin net olarak ölçülebilmesinin de bu alana olan ilgiyi artırdığı görüşünde. Tabii ilginin pazarın büyüklüğünü olumlu yönde etkilemesi de beklenen bir sonuç. Dünyada mobil pazarlama faaliyetlerinin yarattığı pazar yaklaşık bir milyar dolara ulaşırken Türkiye, bu cironun yüzde 10’unu tek başına yükleniyor. Özdemir krize rağmen 2009’da yüzde 50 büyüme yakalayan sektörün gelecek yıl artan 3G uygulamalarıyla birlikte çok daha yüksek rakamları hedeflediğini belirtiyor.
“Cin fikirlere açığız”
Perakende başta olmak üzere, tekstil, alışveriş merkezleri, hızlı tüketim ve bankacılık sektörlerinin yeni gözdesi mobil teknolojilerde kısa mesajlar en fazla tercih edilen uygulamalarda ilk sırada yer alıyor. Cep telefonlarının neredeyse tamamının kısa mesajlara açık olması, hedeflenen en yüksek sayıda kişiye ulaşmaya da imkan tanıyor. Bu nedenle kısa mesajın mobil web, download ya da video uygulamalara göre çok daha güçlü olduğunu söylüyor İsmail Özdemir. Bu gücü görmezden gelemeyen şirketlerin de artık mobil pazarlama bütçelerini ayrı hesapladıklarını ifade ediyor. Tabii bu durum reklam ajanslarının çalışma biçimlerini de doğrudan etkiliyor. Örneğin uluslararası mobil pazarlama şirketi Aerodeon’un Türkiye ofisinde de ayrı bir mobil medya planlamacısı bulunuyor. Rekabetin yoğun olduğu sektörde yaklaşık yüzde 25’lik büyüme beklenen 2010 için bir diğer öngörü de bu yıl yeni şirketlerin pazara girebileceği yönünde. Büyüyen bir pazar olması nedeniyle mevcut oyuncuların yanı sıra pazara yeni katılacak şirketlerin pastayı büyütmesi olası. Tabii bu da reklam verenleri bütçelerini en verimli şekilde kullanabilmek için yaratıcı işlere yönlendireceği anlamına geliyor. Özdemir ise sektörün ihtiyacı olan yaratıcılığın “ne zaman nereden geleceğinin” belli olmadığı düşüncesinde. Bu nedenle de şirketleri Aerodeon’un kapıları bu işe duyan herkese açık. İsmail Özdemir çok farklı alan ve deneyimlerden çalışanların da aralarında bulunduğu ekibi büyütecekleri müjdesini veriyor.
İŞ'TE İNSAN - 07.02.10Onur UYSAL
İŞ'TE İNSAN - 07.02.10Onur UYSAL